OCAK AYINDA HANGİ DÜZENLEMELER YAPILDI?
Finansal kiralama şirketlerinin yurt dışından sağladıkları kredilerde kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisi oranı %0 olarak belirlenmiştir. (10.01.2023) Arge veya Tasarım Merkezlerine ilişkin kurum kazancından indirim konusu yapılan harcamalara ilişkin uygulamanın süresi uzatılmış ve kriterlerde yeni düzenlemeler yapılmıştır. (10.01.2023)
Ø 31.12.2021 ile 31.12.2022 tarihleri arasında tüzel kişiler döviz mevcudunu Kur Korumalı Mevduat Hesabına dönüştürebileceklerdir. (10.01.2023)
Ø 2023 UEFA Şampiyonlar Ligi Finaline ilişkin KDV istisnası ile Gelir ve Kurumlar Vergisi
muafiyeti getirildi (13.01.2023)
Ø Gelir Vergisinden istisna edilen kıdem tazminatı tavanı ve çocuk yardımı tutarları
belirlendi (13.01.2023)
Ø Motorlu araç ticareti yapan mükelleflerden teminat alınmasına ilişkin usul ve esaslar 1
545 seri numaralı VUK tebliği ile belirlendi. (14.01.2023)
Ø 547 nolu VUK tebliği ile geçici ve sürekli yeniden değerleme uygulamaları kapsamında, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri ile belirlenenden farklı muhasebe tekniği kullanan (banka, sigorta şirketi gibi) kurumların da yeniden değerleme yapabilmeleri açıklığa kavuşturulmuş ve bu kurumlarca değerleme sonrası değer artış fonu hesabının oluşturulmasına yönelik açıklamalar yapılmıştır. (14.01.2023)
Ø Ticaret siciline tescil edilen işlemlerden Ticaret Bakanlığı tarafından elektronik ortamda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Yapılan Bildirimlerin mükellefler tarafından yapılmış bildirim olarak kabul edilmesi uygulamasına 546 seri nolu VUK tebliği ile başlanmıştır. (18.01.2023)
Ø Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler ile serbest meslek kazanç defteri tutan mükelleflere, iş yerlerinde kredi kartı okuyucusu (POS -Point of Sale- cihazı) bulundurmaları zorunluluğu getirilmesine ilişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği taslağı hazırlanmıştır. (19.01.2023)
Ø Kur Korumalı Mevduat ile ilgili Kurumlar Vergisi istisnasına ilişkin karar yayımlandı
(26.01.2023)
Ø Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunuldu (27.01.2023)
Ø KDV iade talebinde bulunabilecek asgari tutar belirlenmiştir. (28.01.2023)
Ø KDV’de Hasılat Esaslı Vergilendirmeye yönelik Cumhurbaşkanı kararında değişiklik yapılmıştır. (28.01.2023)
Kamuoyunda Vergi Affı olarak bilinen” Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 27.01.2023 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunuldu.
Yasalaşırsa Cumhuriyet tarihinin 41. Af düzenlemesi olacak kanun teklifi aşağıdaki başlıklarda vergiye ilişkin düzenleme yapıyor.
- Kesinleşmiş alacakların yapılandırması
- Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacakların yapılandırması
- İnceleme tarhiyat safhasında bulunan işlemler
- Matrah ve vergi artırımı
- İşletme kayıtlarının düzeltilmesi
·İşletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtia, makine,
teçhizat ve demirbaşlar 2
·Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar h
·Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar ile bunlarla ilgili diğer işlemler
https://www2.tbmm.gov.tr/d27/2/2-4901.pdf
Kanun teklifinin yasalaşma sürecinde ve sonrasında konu ile ilgili detaylı paylaşımlar tarafınıza sunulacaktır.
VUK’na göre mükelleflerin bildirmeye mecbur olduğu bilgilerden, Ticaret Bakanlığı tarafından elektronik ortamda Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirilenlerin mükellefler tarafından yapılmış bildirim olarak kabul edilmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi
amacıyla 18.01.2023 tarih ve 32077 sayılı Resmi Gazete’de 546 seri numaralı VUK tebliği yayımlanmıştır. Tebliğ 01.02.2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.
19/12/2012 tarihli ve 4093 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ticaret Sicili Yönetmeliği gereğince tescil zorunluluğu bulunan işlemlerden bu Tebliğ ekindeki tabloda (EK:1) yer alanlara ilişkin bilgiler Ticaret Bakanlığı tarafından elektronik ortamda Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirildiğinden söz konusu işlemlere ilişkin bildirimler, mükellefler tarafından yapılan bildirim olarak kabul edilecektir. Bu kapsamda söz konusu işlemler için mükellefler tarafından ayrıca vergi dairesine bildirimde bulunulmasına gerek bulunmamaktadır.
Gelir İdaresi Başkanlığı, Ticaret Sicili Yönetmeliği kapsamında ticaret siciline tescili zorunlu olan ancak (EK:1)’de yer almayan işlemlere ilişkin bilgilerin Ticaret Bakanlığından elektronik ortamda temin edilmesi durumunda, resmi internet sitesinde (www.gib.gov.tr) yayımlayacağı duyuru ile mükelleflerin bu işlemlere ilişkin bildirimde bulunma zorunluluğunu kaldırmaya yetkilidir.
Vergi dairesi sicil kayıtlarına bir iş yerinin şube olarak kaydedilebilmesi için Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 118 inci maddesinde yer alan şube tanımına uyması ve 121 inci maddesine istinaden ticaret siciline tescil edilmesi gerekmektedir. (EK:1)’de yer alan şube açılış, kapanış ve adres değişikliği işlemleri için ticaret siciline tescil kaydı yapılması yeterlidir. Bu işlemler için vergi dairesine bildirimde bulunulmayacaktır. Mükellefler, şubeler haricinde iş yerlerinin sayısında meydana gelen artış veya azalışları ise vergi dairesine bildirmeye devam edeceklerdir.
Vergi dairesine bildirilmesi zorunlu olan işlemlerden 213 sayılı Kanunun 168 inci maddesinde belirlenen sürelerde ticaret siciline tescil ettirilenler için mükellefler tarafından bildirim yükümlülüğü süresinde yerine getirilmiş sayılacaktır. Mezkûr maddede belirlenen süreler içerisinde ticaret siciline tescil ettirilmeyen veya süre geçtikten sonra tescil ettirildiği için Hazine ve Maliye Bakanlığına elektronik ortamda geç bildirilen işlemler nedeniyle bildirim yükümlüğünü zamanında yerine getirmeyen mükellefler hakkında 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hükümleri uygulanacaktır. Ancak, mükellefler tarafından ticaret sicili müdürlüğüne mezkûr Kanunun 168 inci maddesinde belirlenen sürede başvuruda bulunulmakla birlikte tescil
işleminin bu süreden sonra yapılması durumunda bildirimde bulunma tarihi olarak başvuru tarihi esas alınacaktır.
Yapılan yoklama veya incelemeler sırasında (EK:1)’de yer alan işlemlerin ticaret siciline tescil ettirilmediği tespit edilirse vergi dairesi tarafından gerekli işlemler yapıldıktan sonra bu durum ilgili ticaret sicili müdürlüğüne yazılı veya elektronik ortamda bildirilecektir.
https://www.gib.gov.tr/node/167464/pdf
Vergi Usul Kanunu uyarınca bilanço esasına göre defter tutan mükellefler ile serbest meslek kazanç defteri tutan mükelleflere, iş yerlerinde kredi kartı okuyucusu (POS -Point of Sale- cihazı) bulundurmaları zorunluluğu getirilmesi amacıyla VUK tebliğ taslağı hazırlanmıştır.
Taslağa göre Vergi Usul Kanunu uyarınca bilanço esasına göre defter tutan mükellefler ile serbest meslek kazanç defteri tutan mükelleflere, 1/4/2023 tarihinden itibaren iş yerlerinde POS cihazı bulundurma zorunluluğu getirilmesi öngörülmektedir.
6
POS cihazı bulundurma zorunluluğunun başlangıç tarihinden sonra işe başlayanlar işe
başlama tarihinden, daha sonraki bir tarihte birinci sınıfa geçen tüccarlar bilanço esasına göre defter tutmaya başladıkları tarihten itibaren 1 ay içerisinde birinci fıkrada öngörülen yükümlülüğü yerine getirmek zorundadır.
3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca yayımlanan tebliğlere göre ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorunda olan mükelleflerden, yeni nesil ödeme kaydedici cihazlardan EFT-POS özellikli cihazları kullanmak zorunda olanların, kullanmakta oldukları EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihazlar bünyesinde banka POS’u da barındırdığından bu taslak tebliğ kapsamında ayrıca bir POS cihazı almamaları gerekmektedir. Ancak, basit/bilgisayar bağlantılı yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanan mükelleflerin, taslak tebliğ ile getirilen zorunluluk kapsamında, bu cihazlara haricen bağlanması gereken banka vb. kuruluşlara ait masaüstü POS cihazı kullanmaları gerekmektedir.
Taslak tebliğ ile getirilen yükümlülüğü yerine getirmedikleri tespit edilenler hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanununda öngörülen cezalar uygulanacaktır. Gelir İdaresi Başkanlığı, bu Tebliğde belirlenen süreleri ayrı ayrı veya birlikte 6 ayı geçmemek üzere uzatmaya yetkilidir.
https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/user_upload/Tebligler/Taslaklar/vuk_teb_tas_pos_ci hazi.pdf
13.01.2023 tarih ve 320372 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7431 Sayılı Kanunun 1. Maddesine göre; Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 40. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2021 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarına” ibaresi “2023 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakasına” şeklinde değiştirilmiştir.
Aynı kanunun 6. Maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 11. maddesinde yer alan “2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2021 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarının” ibaresi “2023 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakasının” şeklinde değiştirilmiştir.
Düzenlemeler 13.01.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Böylece;
KDVK’nun geçici 40. Maddesine göre; 2023 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakasına UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarına ilişkin olmak üzere Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanlara, bu müsabakalar dolayısıyla yapılacak mal teslimleri ve hizmet ifaları ile bunların bu müsabakalar dolayısıyla yapacakları mal teslimleri ve hizmet ifaları katma değer vergisinden müstesnadır.
Bu maddede düzenlenen istisnalar dolayısıyla yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler
üzerinden hesaplanan vergilerden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler ise 32 nci 7
madde hükümleri uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine nakden
veya mahsuben iade edilir.
KVK’nun geçici 11. Maddesine göre; 2023 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakasının Türkiye'de oynanmasına ilişkin olarak Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden işyeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanlar gelir ve kurumlar vergisinden muaftır. Bu muafiyet, tevkif yoluyla alınan vergileri de kapsar.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/01/20230113-1.htm
14.01.2023 tarih 32073 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 547 nolu VUK tebliğ ile; banka ve sigorta şirketleri gibi geçici ve sürekli yeniden değerleme uygulamaları kapsamında, muhasebe sistemi uygulama genel tebliğleri ile belirlenenden farklı muhasebe tekniği kullanan
kurumların da yeniden değerleme yapabilmeleri açıklığa kavuşturulmuş ve bu kurumlarca değerleme sonrası değer artış fonu hesabının oluşturulmasına yönelik açıklamalar yapılmıştır. Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
14/5/2022 tarihli ve 31835 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 537)’ne 26 ncı maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri ile belirlenenden farklı muhasebe tekniği kullanan kurumlarda değer artış fonu hesabının oluşturulması
MADDE 26/A- (1) 213 sayılı Kanunun 175 inci ve mükerrer 257 nci maddelerinin verdiği yetkilere dayanılarak; muhasebenin temel kavramları, muhasebe politikalarının açıklanması, mali tablolar ilkeleri, mali tabloların düzenlenmesi ve sunulması, tekdüzen hesap çerçevesi, hesap planı ve işleyişine ilişkin açıklamalar ve düzenlemeler, 26/12/1992 tarihli ve 21447 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ve daha sonra bu konuda yayımlanan diğer tebliğlerde yapılmış bulunmaktadır.
Söz konusu Tebliğ uyarınca, bilanço esasına göre defter tutmakla beraber faaliyet konuları itibarıyla farklı muhasebe tekniğini kullanmak durumunda bulunan mükelleflerin; belirlenen "Muhasebenin Temel Kavramları"na, "Muhasebe Politikalarının Açıklanması"na ve "Mali Tablolar İlkeleri"ne uymaları kaydıyla söz konusu Tebliğde öngörülen diğer mecburiyetleri yerine getirme yükümlülükleri bulunmamaktadır.
Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleriyle belirlenen mali tabloların düzenlenmesi ve sunulması, tekdüzen hesap çerçevesi, hesap planı ve işleyişine ilişkin
mecburiyetleri yerine getirme yükümlülükleri bulunmayan bahse konu mükellefler de, 213 sayılı 8
Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası ile geçici 32 nci maddesinde düzenlenen yeniden değerleme imkânlarından yararlanabilmektedir.
Mezkûr madde hükümleri ile bu Tebliğin ilgili bölümlerinde belirlenen usul ve esaslar dahilinde yeniden değerlemenin yapılması, ancak yeniden değerleme işleminin tabi oldukları mevzuat gereğince kayıtlarına bu Tebliğde öngörülen şekilde yansıtılmasının, dolayısıyla hesaplanan değer artışına ilişkin doğrudan değer artış fonu hesabı oluşturulmasının mümkün olmaması halinde, tabi oldukları muhasebe ve finansal raporlama standartları kuralları çerçevesinde (213 sayılı Kanunun mezkûr hükümleri kapsamında da yeniden değerlemeye tabi tutulabilen iktisadi kıymetlere ilişkin olarak) değerleme yapmış olmaları durumunda, bu işlem neticesinde hesapladıkları değer artışlarını izledikleri fon hesabından ve/veya yedek akçelerden pay verilmek suretiyle; mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrası ve geçici 32 nci madde kapsamında bilançonun pasifinde özel bir fon hesabının oluşturulması şartının, en geç yeniden değerleme işleminin yapıldığı hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar sağlanması mümkündür.
Söz konusu mükellefler tarafından mezkûr düzenlemeler kapsamında hesaplanan değer artışına ilişkin bilançonun pasifinde özel bir fon hesabı oluşturulmasında, yukarıda belirtilen hesapların yetersiz olması halinde, öncelikle mevcut tutarlar mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrasına ve/veya geçici 32 nci maddeye ilişkin özel fon hesabına alınacak, eksik kalan fark tutarlar ise hesabın oluşturulma nedenine ilişkin açıklamayı da içerecek şekilde nazım hesaplarda izlenip, bilanço dip notlarında belirtilecektir.
Ancak, sonraki dönemlerde tabi olunan muhasebe ve finansal raporlama standartları çerçevesinde yukarıda belirtilen mahiyette fon hesabı oluşturulması ve/veya aktarıma konu edilebilecek yedek akçe ayrılması halinde;
a) Daha önce özel fon hesabı oluşturulmakla birlikte eksik tutar bulunması durumunda, ilgili hesaplardan pay verilerek özel fon hesabındaki eksiklik tamamlanacak,
b) Daha önce ilgili hesaplarda pay verilecek tutarın yer almaması nedeniyle özel fon hesabının oluşturulamamış olması durumunda ise, yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak bahse konu özel fon hesabı oluşturulacak, müteakiben de eksik tutar bulunması halinde eksiklik tamamlanacaktır.
Özel fon hesabının oluşturulmasına veya bu hesaptaki eksikliğin tamamlanmasına bağlı olarak, özel fon hesabına aktarılması/pay verilmesi gereken tutarların takibi için daha önce oluşturulan nazım hesaplara, kaydın mahiyetine ilişkin açıklamayı içerecek şekilde ters kayıt yapılacaktır.
213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası uygulamasına ilişkin olarak Tebliğin bu maddesinin (2) numaralı fıkrası kapsamında oluşturulan hesaplarda yer alan tutarlar, ilgili amortismana tabi iktisadi kıymetin elden çıkarılması (satış, devir, işletmeden çekiş, tasfiye gibi) halinde, bu hesaplardan daha önce pay aktarımında kullanılan hesaplara aktarılacak veya nazım hesaplardan ters kayıtla çıkarılacaktır.
Ancak, bu durumda elden çıkarmaya ilişkin olarak 213 sayılı Kanun uygulaması bakımından hesaplanacak kar/zararın tespitinde söz konusu değer artış tutarlarının aynen
amortismanlar gibi muameleye tabi tutulacağı tabiidir. 9
Tebliğin bu maddesi kapsamında oluşturulan hesapta mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrasına ve geçici 32 nci maddeye ilişkin değer artış tutarları ve iktisadi kıymetlere ilişkin hesaplanan değer artışlarının ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde izlenmesi gerekmektedir. Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışları en geç yeniden değerlemenin yapıldığı dönem sonuna kadar envanter defterinde gösterilir.
213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası ve/veya geçici 32 nci maddesi kapsamında iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutmak isteyen Tebliğin bu maddesi kapsamındaki mükellefler tarafından, hesaplanan değer artışı ile ilgili özel bir fon hesabına ilişkin olarak bu maddede öngörülen istinai duruma yönelik düzenlemeler hariç olmak üzere, Tebliğin ilgili diğer maddelerinde belirlenen usul ve esaslara uyulması zorunludur.
https://www.gib.gov.tr/node/167295/pdf
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan mallar için doğacak vergilerin tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığına, 4760 sayılı Kanunda tanımlı bulunan motorlu araç ticareti yapan mükelleflerden teminat alma yetkisi verilmiş olup, söz konusu uygulamaya ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla 14.01.2023
tarih ve 545 sayılı VUK tebliği yayımlanmıştır. Düzenlemeler 01.02.2023 tarihinde yürürlüğe
girecektir. bu Tebliğin amaç ve kapsamını oluşturmaktadır.
Bu Tebliğde geçen;
Belge: 18/4/2015 tarihli ve 29330 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinin (I/B/4) bölümünde yer alan Kayıt ve Tescile Tabi Taşıtların İthalatında ÖTV Aranmaksızın İşlem Tesisi İçin Motorlu Araç Ticareti İle İştigal Edildiğine Dair Belgeyi,
Distribütör: Motorlu taşıt imalatçıları ile yaptıkları yazılı sözleşmeler kapsamında ilgili taşıt markasına ait motorlu araçların Türkiye’de dağıtımı ve satışı konusunda yetkilendirilmiş olan gerçek veya tüzel kişileri,
Gümrük yükümlülüğü: 4458 sayılı Kanun kapsamında olanların gümrük vergilerini ödemesi zorunluluğunu,
Münferit ithalatçı: Fiili ithalata konu taşıt markasının distribütörlüğünü haiz olmayan, Belge sahibi motorlu araç ticareti yapanı,
Teminat: 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan; para, bankalar tarafından verilen süresiz ve şartsız teminat mektupları, sigorta şirketleri tarafından verilen süresiz ve şartsız kefalet senetleri ile Devlet iç borçlanma senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeleri,
Vergi borcu: Bakanlığa bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen ve 213 sayılı Kanun
kapsamına giren vergi, resim, harçlar, vergi cezaları ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme 10
zamlarını,
ifade eder.
Teminat uygulamasının kapsamı
213 sayılı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi hükümlerine göre aşağıda sayılanlar teminat uygulaması kapsamına alınmıştır:
a) Münferit ithalatçılardan Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 tarife pozisyonunda yer
alan kayıt ve tescile tabi taşıtların ithalatını yapanlar.
b) (a) bendi kapsamındaki münferit ithalatçıların bayileri.
c) (b) bendinde belirtilen bayiler ile bayilik sözleşmesi bulanan gerçek veya tüzel kişiler.
(2) Distribütörler ile bunların distribütörlük kapsamında bulunan bayileri için teminat yükümlülüğü bulunmamaktadır. Distribütörlerin, aynı zamanda münferit ithalatçı statüsünde bulunmaları, teminat yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
(3) Kamu kurum ve kuruluşlarına taşıt temin eden Devlet Malzeme Ofisi Genel
Müdürlüğü bu uygulama kapsamında bulunmamaktadır.
Münferit ithalatçılarda teminat uygulaması
Teminat vermekle yükümlü bulunan münferit ithalatçıların Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 tarife pozisyonunda yer alan kayıt ve tescile tabi olan taşıtları, ÖTV ödemeksizin
ithal edebilmeleri ancak Belge sahibi olmaları ve bu Tebliğe uygun teminat vermeleri durumunda mümkündür.
Teminat vermekle yükümlü bulunsun ya da bulunmasın, Belge talebinde bulunan münferit ithalatçıların;
a) Asgari beş milyon Türk lirası ödenmiş sermayeye sahip olmak,
b) Başvuru tarihinden önceki üç takvim yılı boyunca motorlu araç ticaretiyle iştigal
etmek,
c) Asgari beş işçi/personel çalıştırmak,
ç) Hakkında, Belge talep tarihinden önceki son beş yıl içerisinde; sahte/yanıltıcı belge
kullanıldığına/düzenlendiğine ve/veya gümrük idarelerince adli işlem yapılması gerektiği mütalaasıyla adli makamlara intikal ettirilmiş bir fiilin veya ithalat işleminin olduğuna dair tespitte bulunulmamış olmak,
d) Talep tarihi itibarıyla vergi borcu bulunmamak,
koşullarının tamamını birlikte sağlaması gerekmektedir. Bu şartları taşıyan münferit ithalatçılardan teminat vermekle yükümlü bulunanların, 213 sayılı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde yer alan ve ilgili yıl için geçerli olan azami tutar kadar teminat vermesi durumunda Belge sahibi olmaları mümkündür.
Teminat süreci tamamlanmadan Belgenin temini mümkün bulunmamakta olup,
teminat ve Belgeye ilişkin bilgiler gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi 11
dairesince Belgenin verildiği günün akşamına kadar Vergi Dairesi Sistemine işlenir. İkinci fıkrada
sayılan şartların kaybedilmesi durumunda Belge iptal edilir. Belgenin iptali halinde söz konusu Sisteme iptal kaydı düşülmek suretiyle işlem tesis edilir.
4458 sayılı Kanunda yer alan istisna ve muafiyet hükümleri hariç olmak üzere 4760 sayılı Kanuna ekli (II) sayılı listede yer alan malların kendi kullanımı amacıyla ithalatında yükümlünün vadesi geçmiş vergi borcunun bulunmadığına ilişkin yazı aranır.
Gümrük yükümlülüğüne tabi olanlarca, 4760 sayılı Kanuna ekli (II) sayılı listede 87.03 tarife pozisyonunda yer alan kayıt ve tescile tabi taşıtların son bir yılda kullanmak amacıyla birden fazla sayıda ithal edilmek istenmesi durumunda, bunların motorlu araç ticareti yaptığı kabul edilir ve bu Tebliğde yer alan münferit ithalatçıların tabi olduğu yükümlülüklere tabi olunur.
Bayiler bakımından teminat uygulaması
Teminat vermekle yükümlü bulunan münferit ithalatçılar ile aralarında bayilik ilişkisi tesis etmiş olanlar ve bunların bayileri tarafından, 213 sayılı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde yer alan ve ilgili yıl için geçerli olan azami tutar kadar teminat verilir.
Teminat süreci tamamlanmadan 4760 sayılı Kanuna ekli (II) sayılı listede 87.03 tarife pozisyonunda yer alan kayıt ve tescile tabi taşıtların münferit ithalatçılar ile sözleşmesi bulunan bayileri veya bu bayilerin bayileri arasında satılmak amacıyla ÖTV ödenmeksizin teslimi mümkün bulunmamaktadır.
Münferit ithalatçılar ile sözleşmesi bulunan bayiler veya bu bayilerin bayileri tarafından teminat yükümlülüğünün yerine getirilmesi halinde, bu bilgiler söz konusu mükelleflerin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesince, o günün akşamına kadar durumlarına göre Vergi Dairesi Sistemine işlenir. Bu Tebliğde yer alan yükümlülüklerin ihlalinin tespiti veya teminat yükümlülüğünün ihlali durumunda aynı Sisteme iptal kaydı düşülmek suretiyle işlem tesis edilir.
Teminat verme zamanı ve yeri
Bu Tebliğ kapsamında belirlenen teminatların;
a) Belge talebinde bulunan münferit ithalatçılar bakımından, ilgili vergi dairesi müdürlüğü tarafından Belgenin düzenlenmesinden önce,
b) Belge talebinde bulunan münferit ithalatçıların bayileri ile bunların bayileri bakımından, münferit ithalatçı için Belgenin düzenlendiği tarihi takip eden 30 gün içinde,
c) Yeni bayilik ilişkisi tesis edilmesi durumunda, ilgili bayilik sözleşmesinin düzenlendiği tarihi takip eden 30 gün içinde,
söz konusu mükellefler tarafından gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan
vergi dairesine verilmesi zorunludur.
endisinden teminat alınmış olan mükelleflerin, teminatın alındığı tarihten sonra tahakkuk eden ve süresinde ödenmeyen vergi borçlarının, alınan teminat tutarının %10’unu aşması halinde, alınmış olan teminat 6183 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi hükmü de dikkate
alınarak paraya çevrilir ve paranın vergi dairesi hesaplarına intikal ettiği tarih (Türk lirası 12
cinsinden para olarak alınan teminatlarda paranın teminat olarak alındığı tarih) esas alınarak 6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesine göre mükelleflerin vergi borçlarına mahsup edilir. Ayrıca, mükelleflere tebliğ edilecek bir yazı ile bu suretle eksilen teminatın, 30 gün içinde tamamlanması istenir. Bu süre zarfında teminatın tamamlanmaması durumunda, daha önce Vergi Dairesi Sistemine yapılan kayıtlar iptal edilir.
Teminatın, banka mektubu veya kefalet senedi olması halinde ilgili vergi dairesi tarafından teyidi yapılır.
Bu Tebliğ kapsamında verilmesi gereken teminat tutarlarının belirlenmesinde göz önünde bulundurulacak azami hadler, teminatın verileceği yıla ilişkin olarak söz konusu hadlerin 213 sayılı Kanunun mükerrer 414 üncü maddesi kapsamında yapılan artırım sonrası tutarları ile dikkate alınır. Bu nedenle teminatı eksik kalan mükelleflerin, her takvim yılının ilk ayının son gününe kadar (son günü dahil) teminatlarını tamamlamaları gerekmektedir.
Herhangi bir sebeple tamamlanması gereken teminatın süresinde tamamlanmaması durumunda daha önce Vergi Dairesi Sistemine yapılan kayıtlar iptal edilir.
Alınacak teminat
Bu Tebliğ kapsamında tanımlanan teminatların biri veya birden fazlası birlikte verilebilir.
Banka teminat mektupları, Tebliğ EK-1’deki örneğe uygun, kesin ve süresiz olarak düzenlenir ve teyidini müteakip kabul edilir.
Kefalet senetleri, Tebliğ EK-2’deki örneğe uygun, kesin ve süresiz olarak düzenlenir ve
teyidini müteakip kabul edilir.
Alınan teminatın iadesi
Bu Tebliğ kapsamında alınan teminat; mükellefin faaliyetine son vermesi, Belgenin yenilenmemesi, sonlandırılması veya iptal edilmesi, bayilik sözleşmesinin feshi ve benzeri durumlarda, mükellef hakkında yapılacak vergi incelemesi sonucuna göre ve vergi borcu bulunmaması kaydıyla iade edilir. Ayrıca daha önce Vergi Dairesi Sistemine yapılan kayıtlar iptal edilir.
Herhangi bir sebeple tamamlanması gereken teminatın süresinde tamamlanmaması
durumunda daha önce Vergi Dairesi Sistemine yapılan kayıtlar iptal edilir.
Bildirim yükümlülüğü
Belge talebinde bulunan ve teminat vermekle yükümlü bulunan münferit ithalatçılar, Belge talep dilekçesi ekinde bayilerini Tebliğ EK-3’te yer alan form ile Belgenin düzenlenmesinden önce ilgili vergi dairesine bildirmek zorundadır.
Teminat vermekle yükümlü bulunan münferit ithalatçıların, Belge aldıktan sonra yeni sözleşme imzaladıkları bayilerini ve bildirimi yapılmış olan bayilerinden sözleşmesi sona erenlerini sözleşmenin imzalandığı/sona erdiği tarihi takip eden 30 gün içinde EK-3’te yer alan form ile münferit ithalatçılar tarafından ilgili vergi dairesine bildirilmesi zorunludur.
Teminat yatırma zorunluluğu bulunan bayilerin teminat yatırma süreleri içinde EK-3’te
yer alan form ile bayilerini ilgili vergi dairesine bildirmesi zorunludur. Yine söz konusu bayilerin 13
yeni sözleşme imzaladıkları bayilerini ve bildirimi yapılmış olan bayilerinden sözleşmesi sona erenlerini de sözleşmenin imzalandığı/sona erdiği tarihi takip eden 30 gün içinde Tebliğ EK- 3’te yer alan form ile bildirilmesi zorunludur.
Teminat uygulaması kapsamında, ÖTV ödenmeksizin satılması amacıyla teslim edilmek istenen 87.03 tarife pozisyonunda yer alan kayıt ve tescile tabi taşıtlara ilişkin olarak, söz konusu taşıtı teslim etmek isteyen mükellefler tarafından, bahse konu teslim işleminden önce, EK-4’te yer alan form ile elektronik ortamda Vergi Dairesi Sistemine bildirim yapılması zorunlu olup, söz konusu form ile bildirim yapılmayan taşıtlar ÖTV ödenmeksizin veya ilk iktisap kapsamında teslim mümkün bulunmamaktadır.
Ceza uygulaması
Bu Tebliğ kapsamında teminat vermekle yükümlü olanlardan; süresinde hiç teminat vermeyen, eksik teminat veren ya da daha önce verdikleri teminatları tamamlamaları gereken süre içinde tamamlamayanlar adına, 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinin birinci fıkrasının dördüncü cümlesi gereğince, özel usulsüzlük cezası kesilir. Bahse konu cezanın uygulamasında, yeni işe başlayan ve işe başladığı hesap dönemi kapanmadığı için brüt satışları net olarak belli olmayan mükellefler hakkında, 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan tutarın 10 katı tutarında ceza kesilir.
Bu Tebliğ kapsamında bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyenler adına, 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilir.
Diğer hususlar
Bu Tebliğ kapsamında teminat vermekle yükümlü bulunan münferit ithalatçılar tarafından yapılan 87.03 tarife pozisyonunda yer alan kayıt ve tescile tabi taşıtlara ilişkin ithalatlar, gümrük idaresince oluşturulan EK-5’te yer alan bilgi formu ile ithalat işlemini müteakip elektronik ortamda Vergi Dairesi Sistemine aktarılır. Gönderilen bu formda değişiklik olması durumunda değişiklikleri içeren EK-5’te yer alan bilgi formu da ayrıca söz konusu Sisteme aktarılır.
Münferit ithalatçının sahip olduğu Belgenin iptal edilmesi durumunda, Vergi Dairesi Sistemine iptal kaydı yapılarak, mükellefe ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğüne bildirim yapılır.
Başkanlık bu Tebliğde yer alan belgeler ile daha sonra istenebilecek diğer belge ve bildirimleri elektronik ortamda almaya, bunlar üzerinde değişiklik yapmaya ve bu bildirimleri kaldırmaya yetkilidir.
Bu Tebliğde yer alan bayilik ilişkisinin Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinin (I/B/4) bölümünde belirtildiği üzere, noter nezdinde yapılan sözleşme ile kurulmuş olması gerektiği tabiidir.
Geçiş hükmü
Bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla geçerliliği devam eden Belge sahibi münferit ithalatçılar ile bunların bayileri ve varsa bunların da bayileri, bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihi
takip eden bir ay içerisinde, bu Tebliğde belirtilen usulde teminat vermekle ve bildirim 14
yükümlülüklerini yerine getirmekle mükelleftirler. Teminat ve bildirim yükümlülüğünü yerine
getiren Belge sahibi mükelleflerin geçerliliği devam eden Belgelerinin de Vergi Dairesi Sistemine kaydı yapılır. Bu süre zarfında yükümlülüklerini yerine getirmeyen münferit ithalatçıların Belgeleri iptal edilir.
Bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce Belge için başvuruda bulunmuş olan ve teminat vermekle yükümlü bulunan münferit ithalatçılar, ancak bu Tebliğe uygun olarak teminat vermek ve bayilerini bildirmek şartıyla Belgeyi temin edebilirler.
https://www.gib.gov.tr/node/167300/pdf
KDV İADE TALEBİNDE BULUNABİLECEK ASGARİ TUTAR BELİRLENMİŞTİR
Mükelleflerin iade hakkı doğuran işlemlerine ilişkin olarak KDV iadesi talebinde bulunabilecekleri asgari tutar 6775 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2.000 TL olarak belirlenmiştir. 28.01.2023 tarih ve 32087 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre söz konusu düzenleme 01.02.2023 tarihinden itibaren yapılan işlemlere uygulanmak üzere 28.01.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/01/20230128-21.pdf
KDV’DE HASILAT ESASLI VERGİLENDİRMEYE YÖNELİK CUMHURBAŞKANI KARARINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMIŞTIR
KDV’nun 38. Maddesine göre; ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen sektör ve meslek grupları kapsamında yer alanlar, talep etmeleri halinde vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden (katma değer vergisi dâhil) bedel üzerinden, bu Kanunun 28 inci maddesi uyarınca belirlenen en yüksek oranı geçmemek üzere, Cumhurbaşkanınca ilgili sektör veya meslek grubu için belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesapladıkları katma değer vergisini, indirilecek katma değer vergisi ile ilişkilendirmeksizin beyan ederek öderler.
Bu kapsamda hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler, kazançlarının tespitinde kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi ile hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre beyan ederek ödedikleri katma değer vergisini işlemin mahiyetine göre gider veya maliyet, yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla hesapladıkları katma değer vergisini gelir olarak dikkate alırlar. Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, iki yıl geçmedikçe bu usulden çıkamazlar.
Cumhurbaşkanı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço esasına göre
defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini, sektörler ve meslek grupları 15
itibarıyla belirleyeceği yıllık iş hacimlerine göre hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına almaya, Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
Bu yetki çerçevesinde 6.12.2019 tarih 718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile düzenleme yapılmıştır. Yapılan bu düzenleme 6775 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı (28.01.2023 tarih ve 32087 sayılı Resmi Gazete) ile revize edilmiştir. Yapılan düzenleme sonrası kararın güncel hali aşağıdaki gibidir.
“Sektör ve Vergi Oranı
Madde 3
1. 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında belediyeler tarafından ruhsat verilen, toplu taşıma hatlarını kiralayan, toplu taşıma hizmetinin hizmet satın alma yollarıyla yerine getirilmesi halinde bu hizmeti sunan ve gelirlerinin tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla tahsil eden otobüs işletmelerinin (belediyelerin otobüs işletmeleri ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin %51 veya daha fazlası belediyelere ait şirketler hariç) münhasıran il sınırları içinde, otobüsle (sürücüsü dâhil en az on sekiz oturma yeri olan) yapmış oldukları toplu taşıma faaliyetlerine ilişkin 3065 sayılı Kanunun 38 inci maddesinde yer alan hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre
hasılatlarına uygulayacakları vergi oranı %1,5 olarak belirlenmiştir. (718 sayılı Karar- Yürürlük 01.03.2019)
2. Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden dolmuş işletmelerinin (belediyeler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin
%51 veya daha fazlası belediyelere ait şirketler hariç), münhasıran il sınırlan içinde yapmış oldukları toplu taşıma faaliyetlerine ilişkin 3065 sayılı Kanunun 38 inci maddesinde yer alan hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre hasılatlarına uygulayacakları vergi oranı %1,5 olarak belirlenmiştir." (6775 sayılı Karar- Yürürlük 01.01.2023)
3. Mükelleflerin hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamında vergilendirilebilmeleri için münhasıran birinci ve/veya ikinci fıkrada tanımlanan faaliyetlerle iştigal etmeleri gerekmektedir. Bu faaliyetlerin birlikte yapılması hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirmeye engel teşkil etmez. Bu faaliyetlerin yanında, kapsama girmeyen başka faaliyetleri de bulunan mükellefler bu uygulamadan faydalanamaz (6775 sayılı Karar- Yürürlük 01.01.2023)”
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/02/20190207-14.pdf
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/01/20230128-21.pdf 16
FİNANSAL KİRALAMA ŞİRKETLERİNİN YURT DIŞINDAN SAĞLADIKLARI KREDİLERDE KAYNAK KULLANIMINI DESTEKLEME FONU KESİNTİSİ ORANI % 0 OLARAK BELİRLENMİŞTİR.
Karar 10.01.2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/01/20230110-7.pdf
ARGE VEYA TASARIM MERKEZLERİNE İLİŞKİN KURUM KAZANCINDAN İNDİRİM KONUSU YAPILAN HARCAMALARA İLİŞKİN UYGULAMANIN SÜRESİ UZATILMIŞ VE KRİTERLERDE YENİ DÜZENLEMELER YAPILMIŞTIR.
5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun “İndirim, istisna, destek ve teşvik unsurları” başlıklı 3. Maddesinde şu düzenlemeler yer almaktadır.
“Cumhurbaşkanınca belirlenen kriterleri haiz Ar-Ge merkezlerinde ayrıca o yıl yapılan Ar- Ge ve yenilik harcamalarının bir önceki yıla göre artışının yüzde ellisine kadarı; Cumhurbaşkanınca belirlenen kriterleri haiz tasarım merkezlerinde ayrıca o yıl yapılan tasarım harcamalarının bir önceki yıla göre artışının yüzde ellisine kadarı yukarıdaki esaslar dâhilinde indirim konusu yapılabilir. Belirlenen kriterlere göre kanuni hadler içerisinde oranları ayrı ayrı veya birlikte farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir”
Bu yetkiye istinaden 10.01.2023 tarih 32069 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6652 Sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile şu düzenlemeler yapılmıştır.
5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında kurulan ve aşağıda belirtilen göstergelerden herhangi birinde bir önceki yıla göre en az yüzde yirmi artış sağlayan ArGe veya tasarım merkezlerinde, o yıl yapılan Ar-Ge ve yenilik veya tasarım harcamalarının bir önceki yıla göre artış tutarının yüzde ellisi, 31/12/2028 tarihine kadar (düzenleme öncesinde bu tarih 31.12.2023’dü) 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10 uncu maddesine göre kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılır.
a) Ar-Ge veya tasarım harcamasının toplam ciro içindeki payı
b) Tescil edilen ulusal veya uluslararası patent sayısı
c) Uluslararası destekli proje sayısı
ç) Ar-Ge merkezlerinde lisansüstü dereceli araştırmacı sayısının toplam Ar-Ge personeli 17
sayısına oranı
d) Tasarım merkezlerinde lisansüstü dereceli tasarımcı sayısının toplam tasarım personeli sayısına oranı
e) Ar-Ge merkezlerinde toplam araştırmacı sayısının toplam Ar-Ge personeli sayısına
oranı oranı
f) Tasarım merkezlerinde toplam tasarımcı sayısının toplam tasarım personeli sayısına
g) Ar-Ge veya tasarım faaliyeti sonucu ortaya çıkan yeni ürünlerden elde edilen cironun
toplam ciroya oranı
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/01/20230110-2.pdf
31.12.2021 İLE 31.12.2022 TARİHLERİ ARASINDA TÜZEL KİŞİLER DÖVİZ MEVCUDUNU KUR KORUMALI MEVDUAT HESABINA DÖNÜŞTÜREBİLECEKLERDİR.
10.01.2023 tarih ve 32029 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında 2021/14 Sayılı Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair 2023/2 Sayılı Tebliğ” yayımlanmıştır.
Buna göre Yurt içi yerleşik gerçek kişilerin bankalardaki, yurt içi yerleşik tüzel kişilerin ise 31/12/2021 ile 31/12/2022 tarihleri arasındaki herhangi bir tarihte bankalarda mevcut olan ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini cinsinden döviz tevdiat hesabı ve döviz cinsinden katılım fonu hesabı bakiyeleri, hesap sahibinin talep etmesi halinde dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilebilecektir.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/01/20230110-13.htm
KUR KORUMALI MEVDUAT İLE İLGİLİ KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASINA İLİŞKİN
KARAR YAYIMLANDI
26.1.2023 tarihli ve 32085 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6728 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı gereğince; "5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 14. maddesinin 4. fıkrasında yer alan istisnanın, Kurumların 31/12/2022 Tarihli Bilançolarında Yer Alan Yabancı Paralar itibarıyla da uygulanmasına karar verilmiştir.
Söz konusu geçici 14. Maddenin 4. fıkrası aşağıdaki gibidir.
4. Kurumların 31/3/2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 31/12/2023 tarihine kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk
lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri
durumunda söz konusu hesapların dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır. Cumhurbaşkanı bu istisnayı 31/12/2023 tarihine kadar her bir geçici vergi veya yıllık hesap dönemleri sonu itibarıyla kurumların bilançolarında yer alan yabancı paralar için ayrı ayrı veya birlikte uygulatmaya yetkilidir.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/01/20230126-5.pdf
GELİR VERGİSİNDEN İSTİSNA EDİLEN KIDEM TAZMİNATI TAVANI VE ÇOCUK
YARDIMI TUTARLARI BELİRLENDİ
13.01.2023 tarih ve 320372 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7431 Sayılı Kanunun 3.
Maddesi aşağıdaki gibidir.
MADDE 3- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 92- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalı ve hak sahiplerine; 2023 yılı başından önce bağlanmış gelir ve aylıklar ile 2023 yılında bağlanacak malullük, yaşlılık veya ölüm aylıklarının bu Kanunun 27 nci, 29 uncu, 33 üncü ve geçici 2 nci maddelerine göre 2023 yılı Ocak ayı itibarıyla hesaplanan aylık tutarları dosya bazında ödenmesi gereken miktar esas alınmak kaydıyla 2023 yılı Ocak ayından geçerli olmak üzere %30 oranında artırılır.
Birinci fıkrada belirtilen şekilde artırılan gelir ve aylıklar, 2023 yılı Ocak ayında bu maddede
belirtilen artış dışında 55 inci maddeye göre ayrıca artırılmaz.”
Buna göre;
·Gelir vergisinden istisna kıdem tazminatı tavanı 19.982,83 TL,
·Gelir vergisinden istisna aylık çocuk yardımı; 0-6 yaş grubu çocuklar için 216,84 TL ve diğerleri için 108,42 TL,dır.
Bu tutarlar 01.01.2023-30.06.2023 döneminde uygulanacaktır.
Saygılarımla
BİR CEVAP YAZ