15 Ocak 2022, 18:08 tarihinde eklendi

Vergi Usul Kanunu İle Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisine Sunulmuştur

Vergi  Usul  Kanunu  İle  Kurumlar  Vergisi  Kanununda  Değişiklik Yapılmasına  Dair  Kanun  Teklifi  Türkiye  Büyük  Millet  Meclisine Sunulmuştur

13.01.2022   tarihinde   TBMM'ye   sunulan   "Vergi   Usul   Kanunu   ile   Kurumlar   Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ile, vergi mevzuatında yapılması öngörülen değişiklikler aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır.

1.  Enflasyon Düzeltmesi Uygulaması 31.12.2023 Tarihine Kadar Ertelenecektir

Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesine göre enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşması halinde, şartların gerçekleştiği hesap dönemlerinde mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekmektedir.

Enflasyon  düzeltmesi  2003  ve  2004  yıllarında  uygulanmış  ve  mezkur  maddenin  A fıkrasının  (9)  numaralı  bendi  kapsamındakiler  hariç,  sonraki  dönemden  günümüze kadar şartların gerçekleşmemesi nedeniyle enflasyon düzeltmesi yapılmamıştır.

Bununla birlikte 03.06.2021 tarihli ve 7326 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununun geçici

31. maddesinde yapılan düzenlemeyle, bilanço usulüne göre defter tutan gelir ve kurumlar    vergisi    mükelleflerine    31.12.2021    tarihine    kadar    taşınmazlarını    ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini %2 vergili olarak yeniden değerlemeye tabi tutma imkanı getirilmiştir.

Yine  2021  yılında  Vergi  Usul  Kanununda,  14.10.2021  tarihli  ve  7338  sayılı  Kanunla yapılan  değişikliklerle  de;  amortismana  tabi  iktisadi  kıymetler  bakımından  vergisiz olarak sürekli yeniden değerleme yapılabilmesi mümkün hale getirilmiştir.

Mükelleflerin,  söz  konusu  yeniden  değerleme  imkanları  ve  2004  yılından  itibaren enflasyon düzeltmesinin uygulanmaması gerekçeleriyle, şartlar oluşsa bile enflasyon düzeltmesi uygulamasının ertelenmesi taleplerine istinaden yapılması öngörülen bu

 düzenlemeyle,   2023   yılı   sonuna   kadar   enflasyon   düzeltmesinin   yapılmaması öngörülmektedir.

Mevcut  durumda,  Vergi  Usul  Kanununun  mükerrer  298/A  maddesinde  belirlenmiş koşulların (son yıl %10, son 3 yıl %100 Yi-ÜFE artışı) 2021 hesap döneminde gerçekleşmiş olması nedeniyle 2021/IV geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi yapılacaktı. Bu  düzeltme  sonucu  oluşan  kar  veya  zararlar  2021  yılı  kurumlar  vergisi  matrahının tespitinde dikkate alınmayacaktı.

Ancak,  söz  konusu  Kanun  Teklifi  ile  Vergi  Usul  Kanunu’na  geçici  33.  maddenin eklenerek    enflasyon    düzenlemesi    uygulamasının    2023    yılının   sonuna    kadar ertelenmesi öngörülmektedir.

Vergi Usul Kanununa eklenmesi öngörülen geçici 33. madde aşağıdaki gibidir.

GEÇİCİ MD 33- Geçici vergilendirme dönemleri de dahil olmak üzere 2021 ve 2022( kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2022 ve 2023 yıllarında biten hesap dönemleri itibariyle) ile 2023 hesap dönemi geçici vergilendirme dönemlerinde bu Kanunun mükerrer 298. Maddesi kapsamındaki enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaz.

Bu Kanunun mükerrer 298. Maddesinin (ç) fıkrası uygulaması açısından birinci fıkrada enflasyon düzeltmesi yapılmayacağı belirtilen dönemler enflasyon düzeltmesi şartlarının gerçekleşmediği dönem olarak değerlendirilir.

31.12.2023 tarihli mali tablolar enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulur. Yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan Kar-zarar farkı Geçmiş yıllar kar zararı hesabında gösterilir. Bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl karı vergiye tabi tutulmaz, geçmiş yıllar zararı zarar kabul edilmez.

Bu maddenin önceki fıkralarında yer alan hükümler, bu Kanunun mükerrer 298. Maddesinin (A) fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamında olan mükellefler bakımından geçerli değildir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

2.  Kanun Teklifi İle Kurumlar Vergisi Kanununa Eklenmesi Öngörülen İstisnalar

Söz konusu Kanunun Teklifi’nin 2. maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununa geçici 14. maddenin eklenmesi öngörülmektedir.

Madde  ile,  bankacılık  sistemindeki  toplam  mevduat  ve  katılım  fonu  büyüklüğü içerisinde  Türk Lirasının payının artırılarak finansal  istikrarın desteklenmesi amacıyla, yabancı  paralarını  Türk  Lirasına  çeviren  kurumlar  vergisi  mükelleflerinin  dönüşüm esnasında  oluşan  kur  farkı  kazançları  da  dâhil  olmak  üzere  bu  kapsamda  açılan vadeli  Türk  Lirası  mevduat  ve  katılma  hesaplarından  elde  edecekleri  faiz  ve  kar paylarının vergiden istisna edilmesi amaçlanmaktadır. Buna göre;

Kurumlar   Vergisi   Kanununa   eklenmesi   öngörülen   14.   maddenin   1.   fıkrasıyla; Kurumların döviz tevdiat ve katılma hesaplarında bulunan yabancı paralarını 2021/IV geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme (17/2/2022) tarihine kadar Türk Lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk Lirası varlıkları en az üç ay vadeli Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda, dönem son değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarının son üç aya isabet eden kısmı istisna edilmektedir (01.10.2021-31.12.2021 tarihleri arasındaki döneme isabet eden kısmı).

Ayrıca yabancı para cinsinden varlıklarının Türk Lirasına çevrildiği tarihte oluşan kur farkı  kazançları  ile  vade  sonunda  elde  edilen  faiz  ve  kar  payları  da  kurumlar vergisinden istisna edilmektedir.

Mezkur istisnaya, dönüşümün desteklenmesi kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası  tarafından  yapılan  destek  ödemeleri  ve  dönem  sonu  değerlemesinden kaynaklanan faiz ve kar payları da dâhil edilecektir.

Kurumlar   Vergisi   Kanununa   eklenmesi   öngörülen   14.   maddenin   2.   fıkrasıyla; Kurumların  31.12.2021  tarihli  bilançolarında  yer  alan  yabancı  paralarını  2022  yılı sonuna kadar yabancı paralarını dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk Lirasına çevirmek suretiyle en az üç ay vadeli Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmesi halinde, bu hesaplardan elde edecekleri kazançların da (faiz, kar pay, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca yapılan destek ödemeleri dâhil) kurumlar vergisinden istisna edilmesi amaçlanmaktadır.

Bu   kapsamda   bir   geçici   vergi   döneminden   sonra   Türk   Lirasına   dönüşümün gerçekleşmesi  durumunda  dönem  sonu  ile  Türk  Lirasına  çevrildiği  tarih  aralığına isabet eden kur farkı kazançları da istisna edilecektir.

Kurumlar   Vergisi   Kanununa   eklenmesi   öngörülen   14.   maddenin   3.   fıkrasıyla; Kurumların altın cinsi hesaplarındaki varlıklar ile işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı  bakiyelerini  dönüşüm fiyatı  üzerinden Türk lirasına  çevirmeleri  ve  bu suretle elde   edilen   Türk   Lirası   varlığın   maddede   belirtilen   asgari   süreler   dâhilinde değerlendirmeleri  durumunda,  altının  Türk  Lirasına  çevrildiği  tarihte  oluşan  kurum kazancı ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere bu kapsamda açılan hesaplardan vade sonunda elde edilen faiz ve kar payları ile diğer kazançların kurumlar vergisinden istisna edildiği hükmüne yer verilmektedir.

Kurumlar  Vergisi  Kanununa  eklenmesi  öngörülen  14.  maddenin  4.  fıkrasıyla;  Bukapsamda açılan hesaplardan vadesinden önce çekim yapılması durumunda bu madde   kapsamında   istisna   edilen   tutarlar   nedeniyle   zamanında   tahakkuk ettirilmeyen vergilerin vergi zıyaı cezası ve gecikme faizi uygulanmak suretiyle tahsil olunacağı hükmüne yer verilmektedir.

Söz konusu Kanun Teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan haline ulaşmak için  tıklayınız.

Saygılarımızla,

Centrum 

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *