YARGI KARARLARI IŞIĞINDA ÜCRETSİZ İZİN UYGULAMASI
YARGI KARARLARI IŞIĞINDA ÜCRETSİZ İZİN UYGULAMASI
1)Mahkemece dosya üzerinden alınan bilirkişi raporu ile karar verilmiştir. Bilirkişi dosya üzerinde davalı işverenin sunduğu tek taraflı kayıtlara göre görüş bildirmiştir. Bu şekilde karar verilmesi, yukarda belirtilen yargısal denetimleri karşılamadığından, eksik kalmıştır. Ekonomik nedenlerle ikili vardiya sisteminden tekli vardiya sistemine geçilmesi ve bu nedenle işçi çıkartılması kararı, bir işletmesel karardır. Alınan bu karar sonrası vardiya azaltılması nedeni ile istihdam fazlalığı meydana gelecektir. Ancak tutarlılık ve ölçülülük denetimi kapsamında, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı, fesihten önce veya sonra yeni işçi alınıp alınmadığı, ekonomik nedenlerin kalıcı olup olmadığı, fesih dışındaki örneğin ücretsiz izin uygulaması, fazla mesailerin kaldırılması gibi önlemlerle ekonomik nedenlerin aşılıp aşılamayacağı, feshin kaçınılmaz olup olmadığı, davacının aynı veya başka bir birimde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği yönünden araştırma yapılmalıdır. Bunun içinde işletmesel karara ilişkin belgelerin yanında, mali ve muhasebe kayıtları, işletmede veya işyerinde çalışan tüm işçilerin görev tanımları, işletme, işyeri organizasyon şeması, işten çıkarılacak işçilerin, işyeri şahsi sicil dosyası, görev tanımları ve çalıştıktan bölümleri gösteren kayıtlar ile fesihten önce ve sonrasını kapsayacak şekilde işçi alımı ve çıkarılmasını gösteren işyeri SSK bildirgeleri ilgili kurumlardan getirtilmeli, işyerinden keşif yapılarak, özellikle mali müşavir yanında işletmenin faaliyet alanını ve iş organizasyonunu bilen uzman bilirkişi incelemesi yapılmalı ve feshin yukarda belirtilen ilkelere göre geçerli nedene dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir.
(YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2008/34202 Karar Numarası: 2009/7718 Karar Tarihi: 23.03.2009)
2) Öte yandan havaların sert gitmesi karşısında inşaat işinin yürütülmesinin güçlüğü nedeniyle işverenin işçileri ücretsiz izne çıkarmak istediği bir olayda, ortada makul bir sebep bulunduğundan hareket eden Yargıtay, ücretsiz izni kabul etmeyen işçinin sözleşmeyi kendisinin feshetmesi gerektiğine hükmetmiştir.
(YARGITAY. 9. HUKUK DAİRESİ. 06.12.2000, E. 13381, K. 1838)
3) Fesih bildiriminde "fesih" sözcüğünün bulunması gerekmez. Fesih iradesini ortaya koyan ifadelerle eylemli olarak işe devam etmeme hali birleşirse bunun fesih anlamına geldiği kabul edilmelidir. Bazen fesih işverenin olumsuz bir eylemi şeklinde de ortaya çıkabilir, işçinin işe alınmaması, otomatik geçiş kartına el konulması buna örnek olarak verilebilir. Dairemizce, işverenin tek taraflı olarak ücretsiz izin uygulamasına gitmesi halinde, bunu kabul etmeyen işçi yönünden uygulama, işverenin feshi olarak değerlendirilmektedir.
(YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2008/17682 Karar Numarası: 2010/4016 Karar Tarihi: 22.02.2010)
4) Fesih bildiriminde "fesih" sözcüğünün bulunması gerekmez. Fesih iradesini ortaya koyan ifadelerle eylemli olarak işe devam etmeme hali birleşirse bunun fesih anlamına geldiği kabul edilmelidir. Bazen fesih işverenin olumsuz bir eylemi şeklinde de ortaya çıkabilir. İşçinin işe alınmaması, otomatik geçiş kartına el konulması buna örnek olarak verilebilir. Dairemizce, işverenin tek taraflı olarak ücretsiz izin
uygulamasına gitmesi halinde, bunu kabul etmeyen işçi yönünden uygulama, işverenin feshi olarak değerlendirilmektedir.
(YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2008/1017 Karar Numarası: 2009/15182 Karar Tarihi: 01.06.2009)
5) Davacı işçi davalı belediye işyerinde çalıştığı sırada, 1.4.2004 tarihinde iş sözleşmesinin ikinci bir emre kadar askıya alındığı bildirilmiştir. Dairemizin uygulamaları doğrultusunda işverence tek taraflı olarak iş sözleşmesinin askıya alınması halinde bu uygulama işçi tarafından kabul edilmediği taktirde iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği kabul edilmektedir. İşçi tarafından askıya alma işlemi kabul edildiğinde ise, askı süresinin sonunda işe davet edilmediği taktirde işverence iş sözleşmesi feshedilmiş olmaktadır. Somut olayda davalı işveren daha önce de vizeye tabi işçilerin iş sözleşmelerini askıya almış ve daha sonra yeniden işe başlatmıştır. Bununla birlikte işverence 1.4.2004 tarihinde gerçekleştirilen işlemde askı süresi bildirilmemiş ve davacının belirsiz bir süre sonra yeniden çağrılacağı açıklanmıştır. Davacı işçi işverenin bu işlemi üzerine 2.7.2004 tarihine kadar işe başlatılmasını beklemiş ve nihayet bu davayı açarak ihbar ve kıdem tazminatı ile toplu iş sözleşmesinde öngörülen tazminatı talep etmiştir. Davacının tazminat isteklerini de kapsayan bu davası iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi niteliğindedir. Bu durumda kıdem tazminatına hak kazandığının kabulü gerekir. Mahkemece, davacının kıdem tazminatı isteğinin kabulü belirtilen gerekçeyle yerinde ise de, işçi iş sözleşmesini kendisi feshettiğinden ihbar tazminatı ve toplu iş sözleşmesinde işverenin feshine bağlanan iş güvencesi tazminatının kabulü doğru olmamıştır. İhbar tazminatı ile iş güvencesi tazminatı isteklerinin reddine karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
(YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2005/28701 Karar Numarası: 2005/40137 Karar Tarihi: 20.12.2005)
6) Kıdem tazminatının süre olarak hesaplanmasında, çalışılan ve İş Kanunu’na göre çalışılmış sayılan sürelerin toplamı esas alınmalıdır. Çalışılmayan veya kanun gereği çalışılmış sayılmayan süreler, örneğin işçinin iş sözleşmesinin askıda olduğu süreler, kıdem süresinden sayılmamalıdır. Mahkemece davacının iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile davacı işçinin feshettiği tarihe kadar aralıksız çalıştığı kabul edilerek, kıdem tazminatı hesaplanmıştır. Oysa kayıtlara göre davacının anılan dönemde çalışması aralıklı olup, daha azdır. O halde davacının kıdem tazminatının kayda dayalı çalışma süresine göre hesaplanıp hüküm altına alınması gerekir.
(YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2010/11576 Karar Numarası: 2012/16728 Karar Tarihi: 14.05.2012)
7) Ücretsiz izinde geçen süreler kıdem tazminatına esas süre bakımından dikkate alınmaz. Taraf tanıkları işyerinin krize girdiği dönemlerde ücretsiz izin uygulaması olduğunu açıklamışlardır. SSK kayıtları da bu açıklama ile koşuttur. Bu durumda ücretsiz izin dönemleri dışında kalan hizmet süresi hesaplanmalı ve kıdem tazminatı ona göre belirlenmelidir. Yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
(YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2007/14104 Karar Numarası: 2008/12368 Karar Tarihi: 15.05.2008)
8) Davacı işçinin, ücretsiz izin kullandığı tarihleri arasında kalan dönemin, kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması hatalıdır.
(YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2007/2147 Karar Numarası: 2007/2294 Karar Tarihi: 06.02.2007)
9) Dosya içeriğinden özellikle davacı imzasını taşıyan belgeden iş yerinde bir süre ücretsiz izin uygulamasına gidildiği ve davacının rızası ile ücretsiz izne ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu sürenin tazminat ve alacak hesabında nazara alınması hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş ücretsiz izinde geçen sürelerinin tespiti yapılmalı bu konuda bilirkişiden ek rapor aldırılarak ücretsiz izinde geçen günlerin çalıştığı günler den indirilerek yeniden tazminata ve alacaklara esas sürenin bulunmasından ibarettir.
(YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2006/30640 Karar Numarası: 2007/16360Karar Tarihi: 24.05.2007)
10) Diğer taraftan kabule göre askıda olduğu kabul edilse bile askıdaki sürenin çalışılan veya çalışılmış sayılan süre olmadığından bu sürenin ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin süresinin hesabında dikkate alınması olanağı da bulunmamaktadır. Keza fiilen çalışılmadığı için ücrete de hak kazanılamaz. Kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının askıda geçen süre dışlanarak hesaplanması, ücret alacağının da reddi gerekir.
(YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2011/46873 Karar Numarası: 2012/24085 Karar Tarihi: 25.06.2012)
11) Taraflar arasında fesih tarihi ve feshin hangi tarafça gerçekleştirildiği çekişmelidir. Yazılı belge ile 30.09.2002 tarihine kadar iş akdinin askıya alındığı ihtilafsızdır. Davacı tanıkları ücretsiz izin bitiminde davacının işbaşı yapmak üzere işyerine geldiğini, ancak işbaşı yaptırılmadığını beyan etmişlerdir. Davacı çektiği ihtarnamede de ücretsiz izin bitiminde işe başlatılmadığını belirtmiştir.Tanık anlatımları ücretsiz izin uygulamasıyla birlikte değerlendirildiğinde hizmet sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir nedene dayanmadan feshedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının ihbar tazminatı talebinin de kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
(YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2007/16633 Karar Numarası: 2008/10752 Karar Tarihi: 29.04.2008)
Pınar YALÇIN
BİR CEVAP YAZ